Öncelikle; ne bir kurumun müdürü, ne bir kamu kuruluşunun çalışanı ne de bir üniversitenin akademisyeni olmayarak kendimi kısaca tanıtayım;
Ben, Kerim Yılmaz. Orman Mühendisiyim. 2012 yılında mezun olup hayranı olduğum mesleğimden başka bir işe ne kalkıştım ne de meyil verdim. Allah ömür nasip eylediği sürece de meslek çemberinde dönüp duracağım!
Yıllardır dertlendiğim ve bir bir önümüze çıkan güncel birçok konuya değinmek istiyorum…
Tüm Orman Mühendislerini bir çatıda toplayan Sivil Toplum Kuruluşu Orman Mühendisleri Odası’nın 2020 yılı seçimleri haftaya başlıyor…
Merhamete saldıran değil de Merhamete sarılan ülkemiz idare anlayışına ayak uydurduğunu son 2 yılda gördüğümüz Odamız Genel Merkezi Yönetimini, geçmiş yönetimlerle mukayese ederek ilerleyelim…
Orman Mühendisleri Odamızın, 2018 yılına kadar bir iktidara ihtiyacı vardı! Zaten, muhalefetin ta kendisiydi!
Sorulan sorulara cevap vermeyen ya da geçiştiren bir anlayıştan, soru sormamız, dertlerimizi ifade etmemiz ve katılımcı bir anlayışla yaklaşmamız istenen bir döneme geçiş yapmanın sonucuydu aslında, 2018 yılında kazanılan seçim…
Sahalarımız için kanaat önderliği yapan kurumlarımız aleyhinde mahkemelere evrak sevki gerçekleştirmeyi kendine ödev edinmiş bir anlayıştan, üretilen fikirler sonucu geliştirilen projeleri, kurum kanaatlerine altlık yapan bir idare ediş yöntemine meydan oluştu, 2018 seçim sonuçları!
2014 Oda seçimleri öncesi, bir sosyal medya hesabından, Meslekte Birlik Grubunu eleştiren birkaç cümleden ibaret gönderiye, dönemin Batı Akdeniz Şube başkanı: “Sen kesin Birliğe Çağrı Grubuna oy vereceksin, koçum, aslanım” gibi ifadelerle karşılık verip meslektaşının onurunu zedelediği günleri de gördük! Bugüne baktığımızda; eğer Birliğe Çağrı Grubundan, bu tür yaklaşımları sergileyen Şube Başkanı varsa iletin, yazmazsam kalemim kırılsın!
Oturduğu koltuğundan, -yanlış anımsamıyorsam 2014 yılı- seçim öncesi, onları biliyorsunuz zaten, anlatmamıza gerek yok diyerek oy talep eden bir anlayıştan; hem ziyaret hem ticaret gibi gözükse de, ülkenin dört bir yanında istişare toplantıları tertip ederek genç mühendislere, muhatap alınmanın önemini iliklere kadar hissettiren bir anlayış doğdu, 2018 yılı seçim zaferiyle…
Evet, zafer diyorum! Bunca henüz değinmediğimiz gelişme varken; Kerim Yılmaz olarak da taraf olmanın –kendimce- haklı gururunu yaşıyorum!
Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde istihdam edilmek üzere; 5000 kadronun nasıl tahsis ettirildiğini en az benim kadar biliyorsunuz. Günümüz koşulları; geçmişte, Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde Yevmiyeli Mühendis olarak başlayıp Kadrolu Mühendis olarak devam etmek kadar basit değil. Günümüz koşullarını yakalamak lazım. Geçmiş Genel Merkez Yönetimlerinden, meslek adına kazandırdıkları her bir güzel gelişme için ayrı ayrı Allah razı olsun. Ama, çağı ve çağın yaşayan Orman Mühendislerini yakalayamadınız. İhtiyaçlarına cevap veremediniz. Gençler; çaresizce istihdam alanı oluşturulmasını istedikçe –lehte sanarak- hukuk savaşı verdiğinizi savundunuz!
Günümüze baktığımızda, son 2 yılda;
Orman İşletme Şefliklerinin 5 bin ha alana düşürülmesi temennimize karşılık yine de müthiş bir iş çıkarılarak Orman İşletme Şefliklerinin alanları küçültüldü ve sonucunda 17 İşletme Müdürlüğü, 715 adet de İşletme Şefliğinin kuruluşu gerçekleştirildi. Konuyla ilişikli ve harici olmak üzere de 1291 adet Orman Mühendisi istihdamı gerçekleştirilmiş oldu. Bunun için hukuki savaş vermeye gerek var mıymış? Bir proje ve ılımlı anlatımla iş çözülebiliyormuşu görebildiniz mi?
Sözleşmeli ve Kadrolu Orman Mühendisi alım sürecine kadar, OGM ve DKMP bünyesinde 2324 Danışman Orman Mühendisi geçici süreli istihdam edildi. Okuyanlar arasında çaresiz kalan ve vicdan muhakemesi yapabilme yeteneğini hala muhafaza edenlere soruyorum: Danışman Orman Mühendisi ile işgücüne katılım, -zamanında oluşturulan algı gibi- kurumlara sözleşmeli ya da kadrolu alımın önünü kapatıyor muymuş?
Mesleki Deneyim Kazanma Çalışmaları ve gerekli eğitimler; Oda Genel Merkeziyle dönemin grubu tarafından yönetilen şubeler haricinde yapılmazken, şimdilerde tüm şubelerde yapılıyor olmasını nasıl tarif etmemiz gerekir?
Korkuyorsunuz!
Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hasan Türkyılmaz, ilk olarak bir yerel televizyon programında açıklamıştı! Şubeleri elde tutmak için, ölülerin nasıl diriltildiğini! Farklı seçim bölgelerinden sıkıntılı geçeceği öngörülen yerlere üyelerin taşındığını/nakil edildiğini! Şimdi de; Orman Mühendislerinin Ortak Çatısı olan Orman Mühendisleri Odası yerleşkesinde olması gereken seçimi, Ankara Büyükşehir Belediyesi yerleşkesinde yapma kararı alan Orman Mühendisleri Odası Merkez (Ankara) Şubesinin çaresizliği ile karşı karşıyayız! Soruyorum; hangi akla hizmet bir karardı bu? Gerekçe nedir? Bunu; tüm meslek kamuoyuna açıklayabilir misiniz? Hesabını verebilir misiniz?
Bu gelişmeler karşısında, haftaya başlayacak olan şube seçimlerinde, tüm meslektaşlarımızı, ellerini vicdanlarına koyup –istisnasız ve mazeretsiz- oy kullanmaya gitmelerini rica ediyorum.
Bir sonraki köşe yazımda görüşmek üzere; Allah’a emanet olun.